Kilise Tarihçesi

Aziz Polikarp Kilisesi; İzmir, Alsancak semti, Pasaport mevkindedir. 69-155 yılları arasında yaşamış İzmir Epikoposu Polikarpos’a ithaf edilmiştir.

Aziz Polikarp Kilisenin Tarihi, Mimarisi

Kilisenin narteksinin batı duvarında 1820 yılında yerleştirilen uzun bir yazıt vardır. Bu yazıt kilisenin inşaasını belgeler. Bu yazıtta şunlar yazılıdır: “Kral XIII. Louis’nin şahane kraliyeti, cömertliği ve şanlı hatırası sayesinde  bu yapı belgelenmiştir. Yıl 1820, XIII. Fransa Kralı Louis Krallığı sırasında İzmir’de Umumi Konsolos Rahip Piere David ve Kapusen Rahibi Policarp tarafından yapılmıştır. Fransız Konsolos muavini Marsilyalı Jean Dupis tarafından tesis edilmiştir. Roma Aziz Dini Teşekkülü tarafından 23 Aralık 1630 da semt kilisesi olarak inşa edilmiştir.”

Yapının kuzey duvarı üzerindeki kitabede ise kilisenin 1744 yılında onarıldığı yazılıdır. Yapı içindeki duvar resimlerinde sanatçı isimleri ve tarihleri okunmaktadır. 1894 ve 1895 yılları arasında R.C. Pere isimli ressamın adı okunabilmektedir. 

İzmir’deki kiliselerle ilgili belgeler deprem ve yangınlar sonucu yok olmuştur. L. Mıssır’ın Fransız arşivlerindeki belgelere dayanan çalışması kilise tarihi hakkındaki bilinen arşivler arasındadır. 

Listenois Prensi Joseph de Bauffremont’u (1714-1781), 1766’da eski Fransız Smyrna Konsolosluğu önünde. Konsolosluk 1922 yılında çıkan yangında kül olmuş ve şimdiki yerine taşınmış, kilise ağır hasarla ayakta kalmış.

Marsilyalı Jean Dupuis kilisenin yapımı için bağını bağışlamıştır. Bugünkü kilise bu topraklar üzerinde 1628-1630 yılları arasında öncelikle bir şapel olarak yapılmıştır. 23 Aralık 1630 tarihinden 1885’e kadar yerel kilise (Paroisse) olarak kullanılmıştır. 

1688 yılında deprem nedeniyle yıkılan kilise yeniden inşa edilmiş, 1773 yılında ise bir yangın sonucu hasara uğrayarak 1775’te 16. Louis’nin desteğiyle üç nesli bazilika olarak tekrar yapılmıştır. Kaynaklarda bu inşa sırasında kilisenin yanına bir mezarlık ve manastır da eklendiği ifade edilmektedir. Bugünkü kilisenin zemini 1863 yılında muhtemelen mezarlıktan derlenerek İtalyanca, Latince, Ermenice ve Arapça kitabeli mezar taşlarıyla döşelidir. 

1892-1898 yıllarında Kapusen Rahip T. R. Pere Bernardin de Monte Marciano, kiliseyi restore ederek yapıyı şapellerle genişletmiştir. 

1894-1895 tarihlerinde ise C.R. Pere ve A. Scarselli isimli sanatçılar tarafından duvar resimlerinin yapıldığını görüyoruz. 16 Ocak 1898’de Episkopos Monsenyör A.P. Timoni tarafından kilise takdis edilerek ibadete açılmıştır. 

Aziz Polikarp Kilisesi’nin Mimari Yapısı

Yapı üç nefli bir bazilikadır. Doğu-Batı yönündeki boyutları 33,60 x 16,50 metredir. Bazilikada beşer sütunla ayrılmış güç nef vardır. Nefleri ayıran bu sütun ve kemer dizisi, bemada da devam eder. Orta nefyan, nelerden daha geniştir. Naosun kuzey ve güney duvarlarında karşılıklı olarak döşenmiş nişler bulunmaktadır.

Yapının doğusunda bulunan bema mekanına iki bakmakla çıkılır ve kuzeyinden bir giriş açıklığı ile prothesis mekanına geçilir. Naosun güney duvarında biri narteksin hemen hemen yanında batıda, diğer ikisi doğuda, üç pencere açıklığı mevcuttur. Kuzey duvarında da güney duvarındaki gibi prothesise açılan iki adet pencere bulunur. Kuzey duvarının doğu bölümünde de prothesise giriş sağlanır. 

Yapının batısında narteks bölümü vardır. Narteksin üzerinde, güneybatı köşesindeki merdivenle ulaşılan org tribünü yer alır. Dikdörtgen planlı narteks bölümüne kuzeydeki dar kenardan ulaşılır. Narteksten kaos mekanına orta nef ve yan neflere açılan üç ayrı kapıyla geçilmektedir. Bunun dışında yapının kuzey kaosa bakan eyvanlarından batıdan üçüncü biriminde bir kapı bulunmaktadır. Yapının doğusundaki ikamet mekanlarından ise prothesise ve oradan da kiliseye geçilmektedir. 

Yapı, kiliseye ait bir bahçe içinde ikamet mekanları ile iç içe yapılmıştır. 1775 yılında yapının bahçesine eklenen mezarlık bugün yoktur. 

Genellikle apsis ekseninde yer alan ana giriş, burada kuzey yana kaydırılmıştır. Doğu-Batı yönünde uzanan bu cephenin saçak hattında ince silmeler tüm yapıyı dolanır. Cephelerdeki bu enine unsurları dengeleyen dikey gömme payeler panolara ayrılmıştır. Bu panolarda kapı ve pencere altında bulunan diğer bir yazıtta yapının 1744 yılındaki onarımı geçmektedir. 

Aynı cephenin biri batı köşesinde diğeri doğuda olmak üzere iki girişi vardır. Buradaki açıklık nartekse geçişi sağlar. Girişin yuvarlak kemeri üstten ince silmelerle  bezenmiştir. Kemeri üzerinde üçüz bir pencere açıklığı bulunmaktadır. Girişin üst bölümü üçgen bir alınlıkla son bulur. 

Kuzey cephenin doğusundaki naosun üçüncü birimine açılan yan giriş yuvarlak kemerlidir ve plastik süslemelerle bezenmiştir. Burası narteks girişi gibi üçgen bir alınlıkla taçlandırılmıştır.

Naosa açılan kuzey cephedeki tek pencere, yuvarlak kemer ve silmelerle çerçevelenmiştir. Pencerenin alt kesimindeki ikinci bir yazıt daha bulunur. Oldukça sade görünümlü ve açıklığın doğusunda duvara gömülü bir başka kitabe vardır. 

Yapının yola bakan Güney cephesinde naosun yan neflerinden yüksek tutulmuş orta nef cephesi ve burada alt üst katlardaki yuvarlak kemerli üç pencere görünür. Yapının bu cephesi düz bir doğrultuda devam etmez. Belli yerlerde muhtemelen sonradan eklenen duvarlarla ilişkili olarak girinti ve çıkıntılar vardır. 

Kilisenin dışında doğuda yapıya bitişik ikamet mekanları vardır. Bu kısımda özellikle doğudaki apsisle yan odalar dıştan yapı kompleksiyle kaynaşmıştır. 

Aziz Polikarp Kilisesi İç Mimarisi

Yapıya Kuzey cephenin batısında bulunan ana kapıyla narteksten girilir. Yapının içi oldukça loştur ve mistik yapısı vardır. Pencere sayısının az olması ve güneydeki üç açıklığın sonradan kapatılması içeriye ışık girişini azaltır. 

Bema ve Altar

Naosun doğusunda zemini iki basamak kadar yüksek olan bema mekanı bulunur. Bemanın üzerinde görkemli dilimli bir kubbe ile onun altında bir atlar bulunur. Apsis nişi ve doğu duvar ikişer dev sütun ve alımlı kompozit başlıklarla biçimlendirilmiştir. 

Bunların yanı sıra heykel ve kabartmaların oluşturulduğu dinsel imgeler bu doğu kesimde ve tüm kilise içinde kendin hissettirir. Nefleri birbirinden ayıran sütun ve kemerler dizisi devam eder. Bu nedenle kuzey ve güneyde birer sütun vardır. Üç birimli bemanın ortadakini örten on ik dilimli kubbenin her bölümünde birer havari resmedilmiştir. Pandandiflerin üzerinde ise dört incil yazarı tasvir edilmiştir. Kubbe eteğinin kuzey ve güneyinde yuvarlak kemerli birer pencere vardır. 

Bemanın iki yanındaki yan apsislerde iki basamaklı kaide üzerinde oturan mermer sunak masaları bulunmaktadır. Bemanın kuzey duvarındaki kapıyla girilen prothesis pencereyle ışık almaktadır. Düz bir tavanı bulunan yapının kuzeybatı köşesinde bulunan bir merdivenle ikamet mekanlarına ulaşılır. Kilisenin tuğla ve taş malzemeyle yapıldığı tahmin edilmektedir. 

Kilisenin batısında birinci kat seviyesinde enine kaval bir silme cepheyi iki kısma ayırır. Bu cephenin alt kısmında Burbon Hanedanı arması bulunur. 

Aziz Polikarp Kilisesi içindeki tüm yüzeylerde yağlı boya resimler vardır. Bema mekanını örten on iki dilimli kubbenin her diliminde madalyonlar içine alınmış havari portreleri yer alır. Madalyonların çevresi ve bitkisel desenli kubbenin ortasındaki kabartının S kıvrımları altın yaldız ile çerçevelenmiştir. Pandantif geçişlerin üçgen yüzeylerinde dört İncilci, kubbe kasnağının kuzey ve güney yan yüzlerinde ise episkopos tasvirleri resmedilmiştir. 

Kubbe ile naos tozunu ayıran kemer karınlarında yuvarlak çokgen panolar içinde kilise büyüklerinin portreleri resmedilmiştir. Naosta nefleri ayıran kemerlerin karın kısımlarında her biri farklı bezenmiş çoğunluğu geometrik geçmelerden oluşan ve bitkisel desenlerin bulunduğu süslemeler vardır. Orta nefe bakan bu kemerlerin köşelerinde  yine madalyonlar içinde din adamları, aziz ve azizelerin portreleri bulunmaktadır. Diğer boş alanlar ise altın yaldız ağırlıklı bitkisel desenlerle doldurulmuştur. 

St. Polycarp kilisesinin içindeki şehadet resmi. Aziz Polycarp’ın şehadetini betimleyen bu duvar resmi, resmin sol alt köşesindeki imzasıyla görüldüğü gibi yerel mimar Raymond Péré tarafından çizilmiştir. Sol taraftaki bıyıklı adamın bu mimarın kendi portresi olduğuna inanılmaktadır.

Naosu örten tonozun yan yüzeylerinde ve tepede değişik geometrik panolar içinde İncil konulu sahneler bulunmaktadır. Bunların arasında dikdörtgen çerçeveler içinde boydan ve cepheden resmedilmiş episkoposlar, konulu kompozisyonlarda Müjde, Doğum gibi İncil sahneleri görülmektedir. Bunun yanı sıra Thetokos Meryem ile Aziz Polikarp’ın Öldürülmesi sahneleri de seçilebilmektedir.

 

 

 

 

 

 

Kaynaklar

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kent Ansiklopedisi, Mimarlık I (S 148, 149, 150)
Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Günümüz (2022) dönemlerinde kilisemiz yeni bir restorasyon çalışması istese de hala ihtişamlı güzelliğini koruyor.